Akbelen Ormanı, 2019 yılından beri Yeniköy-Kemerköy termik santrallerine yakıt sağlayan linyit madeni sahasının genişletilmesi uğruna yok edilmek isteniyor. İkizköy/Akbelen halkı ve yaşam savunucuları Akbelen Ormanı’nı savunmak için 17 Temmuz 2021 tarihinde nöbet başlattı. 24 Temmuz 2023 Pazartesi sabahı ise ormana girerek ağaç kesimine başlanılmasına karşı yaşam savunucularının mücadelesi devam ediyor.
“Akbelen Yuvamız Vermeyeceğiz” diyerek ağaç kesimine direnen yaşam savunucuları daha önce de birçok defa maden şirketinin özel güvenlik görevlileri tarafından darp edilmiş ve “çalışma hürriyetini engelleme” gibi suçlamalarla ifade vermek zorunda bırakılmış; jandarma zoruyla alandan çıkarıldıkları gibi “jandarmaya direnmek” gerekçesiyle haklarında dava açılarak yargısal tacize maruz kalmışlardı.
24 Temmuz 2023 tarihinde sabah saatlerinde başlayan müdahale ise bu müdahalelere benzemekle birlikte çok daha sert bir sürece geçişin belirtilerini gösteriyor. Günlerdir bölgede jandarma müdahalesine uğrayan, fiziksel şiddete ve biber gazına maruz kalan yaşam savunucuları Muğla 1. İdare Mahkemesi’ndeki yargı sürecinin halen devam ettiğini belirterek 24 Temmuz 2023 Pazartesi gününden beri başlayan ağaç kesimi bu hızla sürdüğü takdirde 31 Temmuz 2023 tarihine kadar bölgedeki tüm ağaçları kaybedeceğimize dikkat çekiyorlar.
Öncelikle İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı olarak tüm duyarlı kesimleri etki ve sonuçları çok boyutlu olan bu ekolojik tahribata karşı İkizköy/Akbelen yaşam savunucularının bu uyarısını duymaya, dayanışmayı büyütüp çoğaltmaya davet ediyoruz.
Ormanları korumak Anayasal Haktır!
Bu süreçte güvenlik güçlerinin jandarma gözetiminde devam eden ağaç kesimi esnasında Akbelen Ormanı’nı korumak için barışçıl protesto hakkını kullanmak isteyenlere yönelik tavrına da dikkat çekmek istiyoruz.
Yaşam savunucularının Anayasa’nın 169. ve 56. maddelerini dayanak göstererek yaptıkları “tedbiren yürütmeyi durdurma” talepli başvurusuna rağmen hafta başından beri devam eden ağaç kesimine karşı en temel haklardan olan barışçıl protesto ve ifade özgürlüğünü kullanmaları engellenmektedir. Bununla da kalmayıp yaşam savunucuları defalarca kolluk güçlerinin şiddetine maruz kalmış, TOMA eşliğinde biber gazı ve basınçlı su kullanılarak yapılan müdahaleler sonucunda gözaltına alınmışlardır.
Akbelen Ormanı için yürütülen mücadelenin başından bu yana içinde olan Deniz Gümüşel de bu müdahaleler sırasında görev alanı dışında bulunan kolluk güçleri tarafından koşulları oluşmadığı halde güç kullanılarak hukuksuz şekilde gözaltına alınan yaşam savunucularından biridir. Gözaltı kararının gözaltı işleminden sonra verildiğini avukatlarından öğrendiğimiz Gümüşel hakkında, çıkarıldığı Milas Sulh Ceza Hakimliği, adli kontrol tedbiri uygulanmasına (iki gün imza ve yurtdışı çıkış yasağı) ve Milas ilçe sınırlarına girişinin yasaklanmasına karar vermiştir.
İkizköy/Akbelen yaşam savunucuları ile birlikte anayasal haklarını kullanan Deniz Gümüşel hakkında dayanaksız bir şekilde verilen bu tedbirleri kabul etmiyor ve yetkilileri bölgedeki tüm yaşam savunucularına yönelik adli ve idari tacizlere derhal son vermeye çağırıyoruz.
İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı
17 Mayıs Derneği, Düşünce Suçuna Karşı Girişim, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Kadın Zamanı Derneği, Kadının İnsan Hakları – Yeni Çözümler Derneği, Kaos GL, Lambdaistanbul LGBTİ+ Dayanışma Derneği, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, P24 Bağımsız Gazetecilik Derneği, Research Institute on Turkey, Sosyal Politika Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı, Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Ünikuir Derneği, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği, Yurttaşlık Derneği