Türkiye’de insan hakları savunucularının (İHS) meşru faaliyetleri, yargısal ve idari mekanizmalar aracılığıyla sistematik olarak engellenmektedir. Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, İHS’leri caydırmak amacıyla kullanılmakta, savunuculuk faaliyetleri kriminalize edilmektedir. İHS’lerle ilgili gerek Anayasa Mahkemesi gerekse de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının gereği yerine getirilmemiştir. Birleşmiş Milletler mekanizmalarının Türkiye’deki İHS’lerle ile ilgili açıklama, rapor ve tavsiyeleri ile geçtiğimiz döngü tavsiyeleri, Türkiye tarafından dikkate alınmamıştır ve bu durum devam etmektedir. Dernekler Kanunundaki FATF düzenlemeleri gerekçe gösterilerek yapılan değişiklikler İHS’lerin örgütlenme özgürlüğünü daraltmıştır.

İHS’leri Etkileyen Sistematik Yargısal Tacizler

İHS’ler hakkında açılan soruşturma ve davalar, temel ve meşru savunuculuk faaliyetlerini hedef almaktadır. Keyfi tutuklamalar, yurtdışı çıkış yasakları ve gözaltılar sıkça uygulanmaktadır. 

İHS’lerin Örgütlenme Özgürlüğüne Dönük Müdahaleler

“Yüksek riskli” olarak nitelenen hak savunucusu dernekler gerekçe olmaksızın denetim adı verilen yıldırma pratiklerine maruz kalmaktadır. Hak savunucusu dernekler karalama kampanyalarına eşlik eden idari ve yargısal tacizlerle karşı karşıya kalmaktadır. Terörizmin finansmanı iddiasıyla derneklerin kapatılması, mal varlıklarının dondurulması, LGBTİ+ savunuculuğu yapan derneklerin keyfi denetimlerle baskı altına alınması ve öğrenci topluluklarının kapatılması gibi idari işlemler rutin hale gelmiştir.

İHS’lere Dönük İdari Tacizler ve Toplanma Özgürlüğü

İdareye verilen geniş yetkiler doğrultusunda etkinlik ve toplantılar sistematik olarak yasaklanmakta, bu yasakları iptal eden Mahkeme kararları Valilik ve Kaymakamlıklar tarafından dikkate alınmamaktadır.  Cumartesi Anneleri/İnsanları, LGBTİ+’lar ve kadınlar tarafından gerçekleştirilen barışçıl gösteriler polis şiddeti ile engellenmekte, süreli ve süresiz yasaklar hakkın kullanımını imkansız hale getirmektedir.

Tavsiyeler

– Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararları derhal uygulanmalıdır,

– Dernekler Kanunu Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi  içtihadına uygun hale getirilmeli, derneklerin denetim süreçleri şeffaflaştırılmalı, keyfi para cezaları ve idari yaptırımlara son verilmelidir.

– İHS’lerin kriminalize edilmesine ve hedef alınmasına yasal dayanak oluşturan Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu hükümleri kaldırılmalıdır.

– Toplanma hakkının keyfi şekilde yasaklanmasını sağlayan kurallar 2911 sayılı Kanundan ve İl İdaresi Kanunu’ndan kaldırılmalıdır

– İHS’lerin güvenli ve özgür bir ortamda çalışmalarını sağlayacak yasal ve idari tedbirler alınmalıdır.

Sonuç

Türkiye, uluslararası insan hakları yükümlülüklerine tam uyum sağlamalı ve İHS’lerin meşru faaliyetlerini engelleyen uygulamalara son vermelidir. Bu bağlamda, 3. Döngü Evrensel Periyodik İnceleme tavsiyelerinin gereği yerine getirilmelidir.

*İngilizce metin üzerinde çevirisi sırasında editöryal değişiklikler yapılmıştır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Name *